Medyadaki haberler psikolojimizi nasıl etkiliyor?
Son zamanlarda ülkemizde yaşanan üzücü olaylardan dolayı toplumun hassasiyetinin arttığı, kaygı seviyesinin yükseldiği ve güvenlik duygusunun zedelendiği bir dönemin içindeyiz. Medya üzerinden bu haberlere yoğun bir şekilde maruz kalındığında, zaman zaman bireylerin günlük işlevselliğinin etkilendiği gözlemlenmiştir. Bu gibi olumsuz haberlere maruz kalmak, bireylerin kendilerini izole etmesine, sosyal hayatlarını kısıtlamalarına, uyku problemlerine, depresyona ve kaygı sorunlarının artmasına neden olabilmektedir.
Bu gibi etkiler, bir noktaya kadar akut stres tepkileri olduğundan normal karşılanabilmektedir. Kaygı, öfke ve endişe gibi duygular hissetmek aslında anormal bir olaya karşı verilen normal tepkilerdir. Ancak bu duygu ve davranışların şiddetlenmesi ve uzun süre devam etmesi, birey üzerinde etkiyi kronikleştirebilmektedir. Ek olarak, yoğun bir şekilde toplumu etkileyen bu haberlere maruz kalmak, bireylerin geleceğe dair genel olarak olumsuz bir inanç geliştirmesine neden olabilir.
Bu nedenle, sosyal medyadaki olumsuz haberlere minimum düzeyde maruz kalmaya özen göstermeliyiz. Bu gündemi takip etmemek değil, psikolojik sağlığımızı belirli bir düzeyde korumak için önemlidir. Çok fazla görsel, video ve sözel haberlere maruz kalmak tedirginliği ve hassasiyeti sağlıksız düzeye taşıyabilir. Hatta bu durum, şiddete maruz kalanlara benzer tepkiler göstermenize neden olabilir.
Bu durumla baş etmek adına, sosyal destek alabileceğiniz kişiler ve faaliyetlerinizi kaynak olarak görebilirsiniz. Sizlere iyi gelen, yanında güvende hissettiğiniz insanlarla vakit geçirmek en önemli destek araçlarından biridir. Bir araya geldiğinizde gündemdeki haberleri konuşmak, sizleri daha çok tetikliyor ve kaygınızı arttırıyorsa, bu konuşmalara biraz ara vermek sağlıklı olacaktır. Bu durum bazen kaçınma davranışı olarak anlaşılabilmektedir. Ancak her girdiğiniz ortamda sürekli olarak haberleri konuşmak ve videolar izlemek, olumsuz duyguları yoğunlaştırabilir.
Zaman zaman farkına varmadan hayatınızın her alanını kapladığını, hatta bu nedenle günlük işlerinizi yapmaktan bile kaçındığınızı gözlemleyebilirsiniz. Bu nedenle kendinizi ve çocuklarınızı günlük rutinin içinde tutmak, güvende hissettiğiniz sosyal alanlara dahil olmak, bu durumla baş etme becerinizi stabilize edecektir. Güvende hissettiğiniz alanlarda sizlere iyi gelecek aktiviteler yapmaya devam edebilirsiniz.
Çocuklar için gündemin etkileri
Biraz da çocuklar için gündemin etkilerine bakacak olursak, ebeveynlerin bu durum karşısında zaman zaman baş etmekte zorlandığı gözlemlenmektedir. Anne-babaların, çocukları ve kendileri için güvenliklerini nasıl sağlayacağı konusunda kaygıları ve tedirginlikleri olabilir. Zaman zaman çocuklardan bu konularla ilgili gelebilecek sorulara da maruz kalabilirsiniz. Genellikle ilkokul ve sonrasında çocukların telefon ve tablet aracılığıyla internet erişimi daha fazla olduğundan, bu yaş gruplarından soru gelme olasılığı daha fazladır.
Kafa karışıklıklarını gidermek amacıyla gerekli konuşmalar yapılabilir. Tabii ki, yaşa göre bu açıklamaların içeriği farklılık göstermektedir. Öncelikle çocuğunuzun her türlü duygusuna kulak verin. Yaşadıkları korku ve endişeyi anlamaya çalışmak ve daha rahat hissetmeleri için onlara yakınlık gösterin. Onları korumak için hiçbir şey olmamış gibi yapmak mümkün değil. İlkokul ve sonrasında çocuklar, olanları anlayabilecek ve sorgulayabilecek beceriye sahiptirler. Onları geçiştirmek yerine, aklındakileri paylaşması için alan açın.
Hissettikleri duyguların, günlük hayatlarındaki etkilerini gözlemleyin. Bunun sonucunda, günlük işlevselliklerini etkileyecek boyutta yoğun duygular yaşadıklarını fark ettiğinizde, kaçındığı şeyleri yapması için cesaretlendirip destek olabilirsiniz. Kaygısının arttığını gözlemlediğinizde ise, siz ebeveynler olarak onlara güvenli bir alan oluşturabilir veya bir nesne seçtirebilirsiniz. Küçük yaş gruplarında güvenli oyuncak/nesne seçmek, duygularını bir nebze olsun rahatlatmalarına yardımcı olacaktır.
Oluşturduğunuz güvenli alanda nefes egzersizleri, duygusal temas ve sarılma gibi davranışlarla onlara kaynak olabilirsiniz. Ve tabi ki sosyal medyaya erişimlerini sağlıklı bir şekilde kısıtlamak ve takip etmek en önemli noktalardan biridir. Her şeye rağmen, baş etmekte zorluk çekiyorsanız, kendiniz veya çocuğunuz için bir uzman desteği almak sağlıklı olacaktır.
- Psk.meliskolayli