Ara
Close this search box.

FİLİZ ÖZAR – SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR

FİLİZ ÖZAR sizi tanıyabilir miyiz?

1966 İstanbul doğumluyum. Dört yaşımda Yıldız Alpar Bale Kursu’nda klasik bale eğitimine başladım. On iki yıl aynı kursta bale eğitimi görerek 1982 yılında Yıldız Alpar Bale Kursu’nu bitirdim. Aynı yıl İngiliz Kraliyet Akademisi’nde (Royal Academy Of Dancing Teachers) Bale Bölümü’nü de bitirerek öğretmenlik yapma ve kurum açma haklarını kazandım.
      Aynı zamanda, 1979-1984    yılları arasında, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin birçok eserinde ve Devlet Tiyatroları’nda çeşitli roller aldım. 1986 yılında Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. 1988 yılında ise TC Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak İzmit’te Özel Filiz Özar Bale ve Müzik Okulu’nu kurdum. Halen Türkiye’de, Royal Academy adına eğitim kurumu açma hakkına sahip ilk beş kişiden biriyim; şu anda sanıyorum 20 kişiyi aştık ve gururla söyleyebilirim ki üç tanesi benim yetiştirdiğim öğrencilerdendir. Aynı zamanda yine aynı kuruma bağlı olarak uluslararası mentor sıfatıyla gelecek eğitimci kuşaklarının yetiştirilmesine katkıda bulunuyorum.
        FİLİZ ÖZAR BALE VE MÜZİK OKULU, 2013 yılı itibarıyla da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuarı Sanatsal Gelişim Programları Klasik Bale, Klasik Müzik ve Çağdaş Dans Bölümlerini uygulayan ve uygulatan ülkemizdeki tek temsilci oldu.
        Filiz Özar, 36 yıldır kesintisiz faaliyet gösterdiği ve gerek eğitimci gerekse eğitimci mentoru olarak büyük emek verdiği bale ve sanata tüm ömrünü adamıştır.


Filiz Özar Bale ve Müzik Okulu T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak 1988 yılından bu yana müfredat programlarını uygulamaktadır. 14 yıl bale programlarına devam eden öğrenciler “usta öğretici” olarak mezun olmakta , okul açma ve öğretmenlik haklarını elde etmektedirler. Müzik bölümü 8 yıl olup bölüm mezunları yine “usta öğretici” olarak okul açma ve öğretmenlik yapma haklarına sahip olmaktadırlar.
Filiz Özar Bale Okulu’ndan mezun olmuş çok sayıda eğitmen ülkemizin çeşitli şehirlerinde okullar açmışlardır. Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığı’nca son alınan bir karara göre TEOG sınavlarında sanatsal ve sportif faaliyetlerin bundan böyle öğrencilere artı puan getireceği açıklanmıştır

Filiz Hocam, yetiştirdiğiniz yüzlerce hatta binlerce öğrencileriniz var. Şu anda bu öğrencileriniz nerelerdeler?

Okul açan öğrencilerim oldu. İstanbul’da Zeren Kılıç, Halkalı’da Damla Şenses, Nişantaşı’nda Ece Candan ve Ahmet Çelik, Ataşehir’de Irmak Ercenk Yazgan, Ankara’da Duygu Şenbel Eser. İzmit’te Asel Aklın , Karamürsel’de Aslı Kömürcü benim okulumdan mezun olup okul açtılar.

Bir sürü öğrencim okul açtı. Ve gerçekten bu çok mutluluk veriyor bana. Çocukların bir disiplinle büyümeleri ve sevdikleri işi yapmaları benim için çok önemli. Mutlaka her öğrenci, sanatın bir dalını, sporun bir dalını yapmalıdır diye düşünüyorum. Hem vücutları açısından, hem gelişimleri açısından hem de disipline olmaları ve özveriyi, azmi öğrenmeleri açısından çok önemli.

Tabii ki eğitim hayatları da çok önemli. Hepsinin bir mesleği daha olmakta. Kimi, avukat, kimi doktor, kimi sosyolog, kimi profesör.
Okulumdaki çalışanlarım da genelde yetiştirdiğim öğrencilerimdir. Benden mezun oldular ve onlarla çalışmaktan son derece mutlu oluyorum.
Bale bölümümde de Ilgın Tanrısever, hem asistanım, hem öğretmenim. Aynı zamanda Fizyoterapi okumakta. Hepsi hem okuyorlar hem de hobileri olarak diye düşündüğümüz bale mesleğini ya da piyano mesleğini de icra ediyorlar.

Bu gerçekten bir öğretmen için onur verici ve gururlandırıcı bir durum. Çünkü biliyorum ki benden sonra bu iş bu hızla devam edecektir. Onlarla gurur duyuyorum. Öğretmenlikten ziyade, çocukların ustası oluyorum. Usta çırak ilişkisi içerisinde ilerliyoruz.

FİLİZ ÖZAR BALE VE PİYANO OKULU, öyle dümdüz, çocukları gelin bir bale yapsın, piyano çalsın gitsin denilecek bir okul değil. Bu okulda çocuklar uluslararası sertifika almaktalar ve uluslararası öğrenci yetiştirdiğim için çocuklar bu sertifikalarıyla dünyanın her yerinde, istedikleri bölümlerde okuma şansı elde ediyorlar, indirimleri oluyor, kabul hakları oluyor.
Yani burs alabiliyorlar.

Royal Akademi'den sizin verdiğiniz sertifikalarla başvurduklarında dünyanın önemli üniversitelerinde mesela %80, %90 burs alarak çok küçük bir ödeme ile yurt dışında okuyabiliyorlar değil mi?

Evet aynen öyle. %3, %5 vererek, bu fırsattan faydalanabiliyorlar..

Royal Academy sadece bale ile mi alakalı? Hem bale, hem piyano mu var?

Royal Academy bale, klasik bale eğitimi veriyorum. Dolayısıyla çocuklar ileride kendilerini gerçekten bir piyanist, gerçekten bir balerin ya da bale öğretmeni ya da piyano öğretmeni olarak yetiştirebiliyorlar.

Royal Akademi’nin ve ABRSM’in yapmış oldukları programlar çocuğu bir noktaya taşıyor. Hem anatomik olarak, hem beyin olarak taşıyor. Çünkü ezberlemek zorunda, ezberlediğini sunmak zorunda.

Royal Akademi nasıl veriyor sertifikayı?

Sınavlar yapıyoruz.

Royal Akademi'nin belli dönemleri mi var?

Pandemi öncesinde, canlı sınavlar yapılırdı. Bu sınavlar, yılda bir kere oluyordu. Şimdi video çekiyor Londra’ya Royal Akademiye ve ABRSM’e gönderiyoruz ve orada değerlendirmeye alınıyor. %100 başarı elde ediyoruz.

Ve bu da onların ileriki yaşamlarında anne olduklarında ya da bir iş kadını olduklarında önlerine çıkıyor. Çünkü yaşamları bir disiplinle geçiyor ve bu da onların tüm hayatına yansıyor.

Peki size insanlar çocukları kaç yaşında göndermeye başlasınlar?

Ben piyanoda 6 yaşın doldurmasını istiyorum. El kaslarının güçlenmesi ve çocuğun 45 dakika sabır gösterebilmesi için. Balede ise 4 yaş itibariyle alıyoruz.

Balede erkek öğrenci sayısı nasıl?

Şu anda okulumda beş erkek öğrenci var. Yüzlerce de kız öğrencim var.

Neden erkek öğrenci çok az?

Filiz Hocam, Benim üç çocuğum da sizde. Bir tanesi Ata ve muhteşem bir balet oluyor şu anda. Aynı zamanda da piyano dersi de oluyor sizde yıllardır.
Onun küçüğü oğlum Ada şu anda piyano dersleri alıyor. Onun küçüğü kızım daha 4 yaşında baleye geliyor. Biz ailece zaten sizin oradayız. Filiz Özar’ın disiplinini çok iyi bildiğim için ben de disipline önem veren bir baba olduğum için çok hoşuma gidiyor.

Çok teşekkür ederim eksik olmayın. Çocuklar disiplin alıyorlar.

HAKAN ELYILDIRIM;

Filiz Hocam, Benim üç çocuğum da sizde. Bir tanesi Ata ve muhteşem bir balet oluyor şu anda. Aynı zamanda da piyano dersi de oluyor sizde yıllardır.
Onun küçüğü oğlum Ada şu anda piyano dersleri alıyor. Onun küçüğü kızım daha 4 yaşında baleye geliyor. Biz ailece zaten sizin oradayız. Filiz Özar’ın disiplinini çok iyi bildiğim için ben de disipline önem veren bir baba olduğum için çok hoşuma gidiyor.

Çok teşekkür ederim eksik olmayın. Çocuklar disiplin alıyorlar.

Ailelere, bale yapması ve piyano çalması için çocuklarına, başta erkek çocuklara da olmak üzere neler söylemek istersiniz?

İki yılda bir mutlaka gösteri yapıyorum. Ve çocuklar sahnede kendilerinin farkındalığına varıyorlar. Anne baba da çok mutlu oluyor, sahnede gelişimi görüyor.

Bahsettiğiniz anne babaların baleye karşı bakış açısı bende de vardı. Ama ben oğlumun sahneye çıkıp bale yaptığını Fındıkkıran Balesinde gördüğümde gözlerim doldu. Hala aklıma gelince ve izlediğim zaman duygulanıyorum. Balenin onu ne kadar zarif bir erkek haline dönüştürdüğünü gördüm.

Çünkü erkek daha kaba gibi durur ya, bale bunu yok ediyor. Bale kişiye zarafet katıyor.

Evet, bence baletlerin kadınlara yaklaşımları da çok farklı oluyor. Çünkü anatomik olarak her ikisinin de nasıl büyüdüğünün farkında varıyor çocuklar. Kızlar erkeklerin, erkekler kızların. Ve o çocukların birbirlerine bakış açısı çok önemli oluyor. Ve gerçekten birbirlerini destekleyerek ve severek ilerliyorlar.

Bir bale ortamında çocuklar birbirlerine karşı çok farklı. Okulda çok farklılar, bizim okulumuzda çok daha farklılar. Çünkü çok naif büyüyoruz.

Yıllar önce oğlum da bale ve piyano öğrencimdi. Piyano bölümümüzden mezun oldu. Gerçekten derslerine çok faydası oldu. Şimdi kızım da hem bale, hem piyano öğrencim.

Kızım 12 yaşında Royal Academy Grade 8’i bitirdi. Şu anda diploma öğrencisi.
Konser piyanisti oldu. Ve çalışmaya devam ediyor. İnanıyorum ki ileride bu konuda çok büyük aşamalar kaydedilecektir. Belki de okulumun başına geçecek Zeynep Su. Bütün amacım o, tabii ki, o da isterse…

Zeynep Su aynı zamanda bu aldığı sertifikalarla şu anda yurt dışında Bir burs aldı diye biliyorum!

Bir kolejden burs aldı. Hem de %70’e yakın bir burs aldı. Londra’da belki 11. sınıfta orada okuma şansı elde edecek. Ben de çocuklarımızın ve sizlerin çocuklarının da bu yolda yürümesini ve ilerlemesini çok arzu ederim. Şimdiden hepsine başarılar dilerim.

Filiz Hocam, öğrencilerinizle her iki senede bir resital yapıyorsunuz değil mi?

İki yılda bir mutlaka gösteri yapıyorum. Ve çocuklar sahnede kendilerinin farkındalığına varıyorlar. Anne baba da çok mutlu oluyor, sahnede gelişimi görüyor.

Bahsettiğiniz anne babaların baleye karşı bakış açısı bende de vardı. Ama ben oğlumun sahneye çıkıp bale yaptığını Fındıkkıran Balesinde gördüğümde gözlerim doldu. Hala aklıma gelince ve izlediğim zaman duygulanıyorum. Balenin onu ne kadar zarif bir erkek haline dönüştürdüğünü gördüm.

Çünkü erkek daha kaba gibi durur ya, bale bunu yok ediyor. Bale kişiye zarafet katıyor.

Evet, bence baletlerin kadınlara yaklaşımları da çok farklı oluyor. Çünkü anatomik olarak her ikisinin de nasıl büyüdüğünün farkında varıyor çocuklar. Kızlar erkeklerin, erkekler kızların. Ve o çocukların birbirlerine bakış açısı çok önemli oluyor. Ve gerçekten birbirlerini destekleyerek ve severek ilerliyorlar.

Bir bale ortamında çocuklar birbirlerine karşı çok farklı. Okulda çok farklılar, bizim okulumuzda çok daha farklılar. Çünkü çok naif büyüyoruz.

Yıllar önce oğlum da bale ve piyano öğrencimdi. Piyano bölümümüzden mezun oldu. Gerçekten derslerine çok faydası oldu. Şimdi kızım da hem bale, hem piyano öğrencim.

Kızım 12 yaşında Royal Academy Grade 8’i bitirdi. Şu anda diploma öğrencisi.
Konser piyanisti oldu. Ve çalışmaya devam ediyor. İnanıyorum ki ileride bu konuda çok büyük aşamalar kaydedilecektir. Belki de okulumun başına geçecek Zeynep Su. Bütün amacım o, tabii ki, o da isterse…

Kızım 12 yaşında Royal Academy Grade 8’i bitirdi. Şu anda diploma öğrencisi.
Konser piyanisti oldu. Ve çalışmaya devam ediyor. İnanıyorum ki ileride bu konuda çok büyük aşamalar kaydedilecektir. Belki de okulumun başına geçecek Zeynep Su. Bütün amacım o, tabii ki, o da isterse…

Zeynep Su aynı zamanda bu aldığı sertifikalarla şu anda yurt dışında Bir burs aldı diye biliyorum!

Bir kolejden burs aldı. Hem de %70’e yakın bir burs aldı. Londra’da belki 11. sınıfta orada okuma şansı elde edecek. Ben de çocuklarımızın ve sizlerin çocuklarının da bu yolda yürümesini ve ilerlemesini çok arzu ederim. Şimdiden hepsine başarılar dilerim.

Facebook
Twitter
LinkedIn
WhatsApp

KATEGORİLER

ONLİNE DERGİ
EN ÇOK OKUNAN YAZILAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!

Subscribe to My Newsletter

Subscribe to my weekly newsletter. I don’t send any spam email ever!