TOKSİNLERİ UZAKLAŞTIRALIM
Günümüzde insanların estetik kaygılarının artması, daha az çaba ile daha iyi görünme isteklerinin sonucunda sık sık başvurduğu detoks nedir? Detoks diyetleri işe yarıyor mu? Vücut için gerçekten gerekli midir? Gerçek detoks nedir?
Detoks, basitçe, vücut için toksik veya yabancı olan her maddenin elimine edilmesidir. Detoks uygulamaları, vücuttaki toksinleri ortadan kaldırmak, sağlığı korumak ve vücut ağırlığı kaybına yardımcı olmak için tasarlanmış kısa süreli müdahalelerdir. Günümüzde insanların estetik kaygılarının artması, daha az çaba ve sürede daha iyi görünme isteklerinin sonucunda sık sık başvurduğu detoks kavramı üzerine çeşitli diyetler, smoothieler, çaylar ve daha birçok ürün ticari amaçlarla piyasaya sürülmektedir. Kısa yoldan kilo kaybetme hayalleri kurmaya devam edildikçe maalesef bu kandırmacalar bitmeyecek üzerine yenileri eklenecektir. ‘Yaza az kaldı fit olmalıyım’, ‘düğünüm yaklaştı hızlı kilo vermem gerekiyor’ gibi düşüncelere kapılarak sağlığımızı kolayca bir kenara atabiliyoruz. Ta ki 2 ayda 30 kg kaybetmenin sağlığımıza olumsuz etkilerini görene kadar. Kendinize ve bedeninize değer vererek kilo verme hedefinizi sağlığınız için istemelisiniz. Sağlığınızı korumak için ise gerçekleri söylentilerden ayırmanız gerekir. Size uygun olmayan, sağlığınızı tehdit edecek diyetler ve detokslardan uzak durarak kendinize en büyük iyiliği yapmış olursunuz.
Düşük enerji alımına dayanan detoks diyetleri, vücudu arındırma, metabolizmayı hızlandırma ve toksinlerden kurtulma gibi vaatlerle ortaya atılıyor. Bu içecekler içerisine diüretik maddeler, lifli ürünler ve bol su eklenerek vücuttan sıvı atımını artırırken ciddi kalori açığı da oluşturduğundan kilo kaybına sebep oluyor. Kısacası zayıflama diyetlerinin yerini ‘3 günde 5 kilo kaybettiren detokslar’ aldı diyebiliriz. Detoks diyetleri sonucu, yağ değil su ve kas kaybı olduğundan verilen kilolar kısa zamanda geri alınıyor. Aşırı enerji kısıtlamaları özellikle protein ve vitamin eksikliklerine, elektrolit dengesizliğine, laktik asidoza ve hatta ölüme yol açabilir. Sağlıklı kilo kaybetmek isteyen kişi bilinçsizce detokslar yapmak yerine uzman eşliğinde zayıflama diyeti uygulamalıdır. Sağlıklı zayıflama diyetleri, bireyin; yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite, biyokimyasal bulgular, mevcut hastalıklar gibi birçok parametre değerlendirilerek kişiye özel hazırlanır. İnternette dolaşan diyet listeleri ve detoks içecekleri ise tüm bu parametrelere bakılmaksızın oluşturulmakta dolayısıyla sağlığınıza zarar verebilmektedir.
Aslına bakarsanız temelde insan vücudunda toksinleri ortadan kaldırmak (detoksifikasyon) için çeşitli mekanizmalar vardır. Karaciğer başta olmak üzere böbrekler, gastrointestinal sistem, deri ve akciğerler atık maddelerin uzaklaştırılmasında görev alır. Detoksifikasyon, vücudun beslenmedeki önemli besin maddelerini kullanarak günün her saati (7 gün 24 saat) gerçekleştirdiği bir süreçtir. Süreçte, toksinler vücuttan atılabilecek şekle (dışkı, ter, idrar) dönüştürülür.
Karaciğer; alkol, ilaç, pestisitler ve toksik mantarlar gibi toksinlerin detoksifikasyonundan sorumlu iken böbrek; vücuttaki zararlı ve atık maddeleri (üre, ürik asit gibi) süzerek idrar yolu ile atmaktadır. Vücudumuz zaten tüm bunları yapabiliyorken nerden çıktı şu detoks suları? Vücudumuz mükemmel bir detoks mekanizmasına sahipken bizim yapmamız gereken detoks suyu içmek değil, mevcut mekanizmayı bozacak durum ve uygulamalardan kaçınmak ve sistemi desteklemek olmalıdır. Sigara ve alkol kullanımı, gereksiz ilaç kullanımı, düzensiz uyku, az su tüketimi ve düzensiz bağırsak hareketleri iyi bir detoksifikasyona engel olan sebepler arasında sayılabilir. Kimyasallar, deterjanlar, zirai ilaçlar, gıda katkı maddeleri, ağır metaller gibi toksinlere maruziyet arttığında toksinlerin vücuttan atılması zorlaşarak yağ hücrelerinde, yumuşak dokuda ve kemikte depolanarak sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir. Toksisitenin tek sebebi fazla miktarda toksinin vücuda girmesi değildir. Bazen çeşitli sebeplerden dolayı vücudun toksinleri temizleme kapasitesi zayıfladığı için de sorun yaşanabilmektedir. Toksik maddelerin vücuttan uzaklaştırılması için ticari detoks diyetlerinin kullanımını destekleyen herhangi bir kanıt mevcut olmamasına karşın bazı besin bileşenlerinin detoksifikasyon özelliklerine sahip olduğunu gösteren ön çalışmalar vardır. Dışarıdan alınan besin maddeleriyle bu mekanizmanın çalışmasına destek olmak mümkün.
Peki nasıl? Önce yanlışlarımızı düzelterek başlayabiliriz. Maalesef gerçekler bu kadar ortadayken düzeltilmesi gereken davranışları bir kenara bırakıp içtiğiniz yeşil suyun bir işe yaramasını bekleyemezsiniz. Şu dakikadan sonra amacınız vücudun toksin atımını gerçekleştirdiği karaciğer ve diğer organlarınıza iyi bakmak olmalıdır. Bu adımlar neler olabilir gelin beraber inceleyelim:
- Fastfood, paketli gıdalar, rafine karbonhidratlar, hamur işleri, şeker ve şekerli içecekler tüketmemelisiniz.
- Bol su içmelisiniz.
- Uyku saatlerinizin düzenli olmasına dikkat etmelisiniz.
- Sigara ve alkolden uzak durmalısınız.
- Özellikle antibiyotik olmak üzere ilaç kullanımından ve kontrolsüz takviye kullanımından kaçınmalısınız.
Yaşam tarzı değişikliklerin yanında detoksifikasyona yardımcı besinlerden; brokoli, karnabahar, pancar, Brüksel lahanası, enginar, sarımsak, soğan, kereviz, turunçgiller, kırmızı meyveler ve probiyotik kaynaklarına diyetinizde yer vererek detoksifikasyon mekanizmasına destek sağlayabilirsiniz.
Meslek etiğine saygı duyan tüm meslektaşlarım ile sağlık açısından olumsuz etkileri olan, bilimsel hiçbir kanıta dayanmayan popüler diyetlere karşı toplumu bilgilendirmeye devam edebilmek dileğiyle, sağlıcakla kalın.