Pop Art, 1950’li yıllarda ortaya çıkmış ve başta Amerika olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına almış bir sanat akımıdır.
Aynı yıllarda Amerikalılar, topluma bir rüya adı altında tüketim üzerine kurulu bir yaşam tarzı sunmaktadır. Toplumda etkisini giderek arttıran yeni tüketim dünyası Pop Art akımının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Pop Art, 1950’lerde İngiltere’de doğduğu halde asıl gelişme alanını ABD’de bulmuş, adeta bu ülkenin kimliği ile özdeşleşmiştir.
Pop Art sanatçıları konu olarak resim, heykel, nesnelerini, kitlesel medyayı, reklamları, çizgi roman karelerini, billboardları, paketleri, televizyon ve sinema kişilerini/ figürlerini, kamusal mekân nesnelerini kullanmışlardır.
Pop art gündelik modern hayatı işler. Sanatçılarının eserleri, sıradan insanlar içindir. Popüler sanat olgusu Amerika’da bir kitle hareketine dönüşmüştür. Bunun başlıca sebebi ise televizyon, radyo, gazete ve dergi gibi kitle iletişim araçlarının çok fazla ve her yerde olmasıdır.
Pop art sanatçılarından Andy Warhol 1960’ların başlarında, New York’taki pop art camiasının bir ferdi haline gelmiştir. Bu camiada herkes bağımsız olarak çalışıyor fakat ortak bir noktada birleşiyorlardı.
Andy Warhol, Marilyn Monroe vb. Film yıldızlarını ya da gazete sayfalarındaki olay fotoğraflarını seriler hâlinde ele almış, Amerikan yaşam tarzına ayna tutmuştur. Böylece kitle kültürünün çeşitli yönlerini yansıtmıştır.
1962’de Warhol bir Campbell’s çorba konservesinin resmini yapmıştır. Neden bu konuyu seçtiği sorulduğunda Warhol, ‘’Eskiden o çorbayı içerdim. Hep aynı öğle yemeğini yerdim.’’ Demiştir. Takip eden yıllarda Cambell’s çorba konservesinin 32 çeşidinin tümünü, Coca-Cola ve diğer simgesel markaları resmetmiştir.
Kent hafızası dediğimiz şey kenti oluşturan. Dokular kişiler, anılar, yerler. Bir şehrin kültür sanat yaşamı onun ruhudur. Şehirleri ona göre yargılar ve değerlendiririz. Örneğin Londra’da çok iyi tiyatrolar izleyebilir, Berlin’de modern satan müzelerinde gezebilirsiniz, ülkemizde ise Eskişehir buna örnek verilebilir. Bizim şehrimiz ise İstanbul’un yanı başında unutulmaya yazgılı, sosyal ve kültürel yaşamı kısıtlı, sanata mesafeli.
Kocaeli’nin sosyal ve kültürel yaşamına bir fark getirmeyi kendine amaç edinmiş, henüz taptaze Alem Kocaeli ailesine bende katıldım. Bundan böyle kentin kültür sanat yaşamı, gerçekleşen sergiler, sanatçılar sanat akımları hakkındaki yazılarımla sizlerle birlikte olacağım. Vehbi Koç Vakfı Ford Otosan sosyal tesisleri sanat galerisinde “Caner Güner seramik sergisi” 13 Mart’a değin bizlerle olacak. Eserlerinde atık objeleri işlerine dahil edip çoklu malzeme birlikteliği ile geri dönüşüm ve ileri dönüşüm teknikleri ile seramik sanatında fark yaratıyor.
Yahyakaptan bölgesinde ise heykeltraş ve seramik sanatçısı iki arkadaşın kurduğu Atölye Mari kapılarını sanatseverlere açıyor.
Cumhuriyet Parkında yer alan İzmit Belediyesi sanat galerisinde ise, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Vakfı’nın karma sergisi ile Helikon Art Topluluğunun sergileri Mart ayı boyunca ziyaret edilebilecek.
