Sıfırdan Sonsuza…
Aslında konu başlığı sadece iki insanın ortak bir tutkusu. “Şans” derler ya, bir şans işte… İşteki konumuz nerelere geldi. İşte bizde bir fotoğraf çekmekle başlayan asıl mevzu. Öyle kolay on sene geçmiş ki, geçenlerde hesapladım. Binden fazla çiftin en mutlu günlerine eşlik etmişim. Görmediğim düşünce çok. Aslında ben bırakmışım fakat beni çiftlerim bırakmadı; ne de olsa referans en güzel pazarlama unsuru değil midir? Açık düşünceler bizi bırakmıştı, o zaman ekibi büyütelim dedik ve kalabalık bir aile olduk.
Önce bir karar değişimi ile meşgul işi bıraktım. Hızla Onur’un yanına çekim yapmaya geçiştim gün özgürlüğü hissettiğim günlerden biriydi! Aslında ben çalışma ekonomisi mezunuyken, çekmek istediğim işin tam olarak ne olduğunu sorguluyordum. İnsanlarla iş ilişkisi kurmak ve onlar için değerli eserler ortaya çıkarmak insanın kendi için de adı için de geleceğe bıraktığı bir imza değil midir? Söze de çaldık, asıl çekmek istediklerim için de ilk basamaktı özel gün fotoğrafçılığı. Benim için 10 yıl önce başlayan bu serüvende hedefim on ikiden vurup bir medya ve dijital iş şirketi sahibi olmak hayale benzemez!
Düğüncülük!
‘Hedefe ulaşmak için adımlar atarken, hatıralardan plazalara değen bir yolculuk…’
Ben aslında müzisyendim, davul çalıyordum. Bilirsiniz, lise dönemlerinde üç arkadaş bir araya gelir ve biraz eğlenmek ister. Bir stüdyoya girer ve müzik yapmaya çalışır. Tam olarak öyle işte, bizimki eğlenmekten öteye gitmişti. Kulakları çınlasın Savaş, davul dersi istedi. Ben de şart koştum, bana fotoğraf çekmeyi öğretirsen sana davul çalmayı öğretirim diyerek. Güzel bir takasla havalı bir hobi daha edinmiştim kendime. Hayat şartları yaş ilerledikçe ağırlaşırken hobiden para kazanma fikriyle profesyonel fotoğrafçılık hayatıma adım atmış oldum. Uzun bir dönem Eskişehir’de büyük bir stüdyoda çalıştıktan sonra, gerçekten şans eseri Kocaeli’ne yerleştim.
Evet, ilk etaplarda biraz zor oldu fakat bizim sektörde en önemlisi tecrübe ve iletişimdir. Böylelikle iyi referanslar toplayabiliyor ve çevre edinebiliyorsunuz. Mesleğe adım attığım ilk günden beri işin eğitim kısmında yer almak istedim. Böylelikle işin okulunu da okumaya karar verdikten sonra üniversitede hocalara asistanlık yapmaya başladım. Proje yapmaktan da büyük keyif alıyorum. Ülke çapında ses getiren “Ülken İçin Üç” projesi de dahil olmak üzere, bugüne kadar birçok başarılı projeye imza attım. Eşim Ayşe ile birlikte hayallerimizi gerçeğe dönüştürdük. 2018 yılında 8 farklı ilde çekim yaparak hem zevk alıp hem de güçlü bir portfolyo oluşturduk.
Pandemi öncesine kadar sadece ikimiz olarak çalışıyorduk ve işleri çok da bu yönde büyütmek istemiyorduk. Fakat pandemi sonrası işler değişti. Artık bireysel müşterilerin yanı sıra şehrin önde gelen firmalarından da projeler almaya başladık. Bu talepleri karşılamak için ekip kurma kararı aldık. İş düğüncülükten çıktı, artık prodüksiyon ve dijital PR şirketi haline geldik. Bugün birçok ülkeye çözüm ortaklığı sunuyoruz. Dubai, Amerika ve İngiltere gibi ülkelerden firmalara kurumsal çözümler sunarken, Orta Doğu’daki birçok 1. lig futbol takımına da kamp çalışmaları sırasında teknik destek sağlıyoruz. Ayrıca İstanbul’da büyük menajerlik firmalarıyla da iş birliği yaparak sanatçılara prodüksiyon hizmeti veriyoruz. Şimdilerde ise ilk göz ağrımız olan Bur Çakır Sanat’ın müzik dalı olan “BCS RECORDS”u hayata geçirmenin heyecanını yaşıyoruz. Artık BCS etiketi ile tüm dijital mecralarda sanatçılar yeni şarkı ve kliplerini bizden çıkartabilecek…
Hayatta hiçbir zaman hayal etmekten korkmayın, sadece düşündüklerinizi uygulayın, harekete geçin, adil ve ilkeli olun.