ÇOCUKLARA VERECEĞİMİZ EN GÜZEL HEDİYE "SEVGİ"
“Bir kadın, bir çocuk, bir öğretmen, bir kitap ve bir kalem tüm dünyayı değiştirebilir.” – Malala Yousafzai
Mutlu çocuklar ışık saçar, içlerinden kuvvet doğar, aydınlığı eksilmez, paylaştıkça çoğalır. Çocukluğu mutlu geçen bireyler gerçekten çok şanslıdır. En sağlıklı yetişkinler, ebeveynlerinden koşulsuz sevgi görerek büyüyen insanlardır. Bu insanlar, aldıkları sevginin gücüyle kendileri gibi, etraflarındakileri de ışıklarıyla aydınlatırlar.
Kendilerini seven, sosyal alanlarında rahat ve kendileriyle barışık yetişkinlerin eksilmeyip çoğalması için çocuklarımızın mutlu birer çocukluk geçirmeleri çok önemlidir. Peki, bu nasıl olacak?
Evlatlarımızın temel fizyolojik ihtiyaçlarını karşıladık, fiziksel ve duygusal açıdan kendilerini emniyette hissetmelerini sağladık, sosyal ortamlarında tanındıklarını, değer gördüklerini hissettirerek özsaygılarını geliştirdik. Kendilerine ve çevresindekilere dair bilgiler edinmelerini sağladık, potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak için fırsatlar yarattık, derslere ve kurslara gönderdik. Buraya kadar tamam ve şimdi en önemli madde…
Koşulsuz sevgi… Çocuğumuzu karşılık beklemeden, koşulsuz şartsız sevdik mi? Tüm hatalarına rağmen onu sevdiğimizi hissettirdik mi? Bir ailenin çocuğuna vereceği en kıymetli hediye, onun kendisini sevmesini sağlamaktır. Bunun da yolu, çocuğumuzu koşulsuz sevmekten geçer. Tüm hatalarına rağmen…
Çocuğumuza, öğrencimize, yeğenlerimize çocukluk dönemlerinde verdiğimiz mesajlar, onlara verdiğimiz sevgiyi gösterme biçimimizle çok ilgilidir. Çocuklara çokça sevgimizi gösterelim. Kendini sevmeyi bilen çocuk mutlu çocuktur, mutlu çocuklar çok sevilen çocuklardır. Bol bol ilgi gösterelim. Gerçekten sevildiğini hisseden çocuğun özgüveni ve özsaygısı artar. Aman şımarır, çok belli etmeyelim sevdiğimizi diye düşünmeyelim. Ayrıca şımarsa ne olur ki? Siz hiç çok sevildiği için kötü olan bir çocuk gördünüz mü? Ben 20 senedir hiç rastlamadım. Sevilen çocuk çok güçlü bir güven hissi geliştirir. Başkalarına sevgisini açıkça ifade edebilir, fakat sevginin azı ile yetindirilen çocuklar, ilerde yetişkin olduklarında başkalarının ilgilerinin kölesi olacaklardır maalesef ki…
Ne yapmalı? Çocuklarımızla konuşurken “seni seviyorum”, “seninle gurur duyuyorum” gibi onaylama sözcükleri kullanmalıyız. Çok klasik olacak ama, onlarla kaliteli vakit geçirmeliyiz sevgi ile. Nerede olacak bu kalite peki? Onunla oynamakta, bozulan bir oyuncağı birlikte tamir etmekte, onu can kulağı ile dinlemekte… Eleştirmemeliyiz, eleştirinin yerine övgü ve takdiri koymalıyız. Nazik ve saygılı olmalıyız, yani arkadaşlarımıza söyleyemeyeceğimiz sözleri çocuklarımıza söylememeliyiz. Tutarlı ve net olmalıyız. Rutinler oluşturmalıyız, sevecekleri hobiler edinmelerini sağlamalıyız. Evde yaşlarına uygun görevler vermeliyiz, yaşına uygun ne varsa bırakalım yapsınlar.
Ve siz mutlu olun ki onlar da mutlu olsunlar… Yani şöyle ki, eğer anne baba olarak olumlu, hayattan zevk alan insanlarsak, bizdeki bu ışık ailemize yansıyacaktır çocuklar da mutlu olacaktır ancak; endişeli, kaşları çatık ve yaşama hevesi olmayan bir aileysek, çocuğun bununla baş etmesi çok zor olacaktır.
Canım ülkemin canım çocukları, rüyalarımda görüyorum, güzel günler gelecek tüm kalbimle inanıyorum. Sizin varlığınız armağan bu dünyaya. Atatürk’ün sizlere armağan ettiği, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun… Her biriniz birer umut ışığısınız. Size güveniyoruz çocuklar, gelecek sizlerin omuzlarınızda yükselecek…
- eliferdem______